KAYNARCA ÇEŞMESİ

                                                       KAYNARCA ÇEŞMESİ

       Kaynarca Çeşmesi, Hatunsuyu 4. Km'sinde, Çarmuzu'dan gelen yolla kesiştiği yerde bulunan  tarihi bir çeşmeydi. Çeşmenin üzerinde yekpare kocaman, çatı görünümlü bir taş vardı.Taşın hemen altında, üç taş oluktan, hani derler ya ''Kol kalınlığında'' buz gibi su akardı. Çeşmenin ilk suyunun düştüğü yerde yekpare bir havuz vardı. Suyun aktığı tahmini 4 x 2.5 x 40 cm.ölçülerinde dikdörtgen prizma şeklinde ikinci bir havuzu vardı.
        Kaynarca, yokedildiği yıllara kadar nice insana, hayvana, börtü böceğe, akıp gittiği arığı  boyunca, bahçelerdeki tüm bitkilere su vermiş, şiirlere, şarkılara, resimlere ''ilham kaynağı'' olmuş bir çeşmeydi.
        Kaynarca, yazın sıcak günlerinde, biz çocuklar için yunak havuzu olmuş, taa şehrin yukarıdan  aşağı tüm mahallerin kadınları için de yün, halı, buğday vs. yıkadıkları bir paklanma, arıtma suyuydu.
        Çeşmenin suyu, yukarısındaki bahçelerin gözüdoymaz sahipleri tarafından kuyu vurularak,önce çeşmenin bir gözü, sonra ikinci gözü, nihayet üçüncü göz, derken suyunu kuruttular. Şimdilerde bir mahalleye ismini veren ve mahalle sakinlerinin bile bilmediği bir efsaneye dönüştü.
        Malatya'mız, belki hiç bir ilimize, ilçemize, hatta beldemize nasip olmayan, su zengini bir  ilimizdir. Beydağı'nın Kuzey Yamacı Boyunca çıkan kaynaklarının en küçüğü bile ''Değirmen döndürür'' bolluktaydı. Ne var ki bu kaynaklardan bir çoğu, bilinçsizce yok edildi. Şehre, yüksek yapıların yapılmasına izin verilmesi sonucu, derin temeller eşildi. Temelde çıkan kaynak su yolları kerizlere veya alt kanallara verilerek yok edildi.
        Herşeye rağmen varlığını bu günlere kadar sürdüren, su kaynaklarımız da yok değil  Bu kaynakların hangileri olduğunu hemen her Malatyalı bilir.
        Ne var ki Bu güzelim su kaynaklarının sonu, Kaynarca, Cirikpınarı, Kernek, Dışbudak Kaynağı, Orduzu Pınarbaşı Kaynağı, Pamukça, Babuktu (Yeşilkaynak), Maldaşı, Aslanlı Çeşmeler, hamam içlerinde akan Sersebil suları cami önlerinde akan içme ve abdest suları, Çavuşoğlu, İlyas, Hidayet Mahalle evlerinin içinde havuzları besleyen, yine Zengin Ailelerin avlularındaki havuzları besleyen sular. Hangibirini sayayım?
        Tabiatın bize bahşettiği birçok nimet gibi, kaynak sularımızı, isimli, isimsiz çeşmelerimizi de hoyratça yok etmeyi becerdik.
        Düşünüyorum da, biz nasıl insanız? Ne dinimizin ne de insanlığın gereklerini yerine
getirmiyoruz. Sonra da tahrif ettiklerimizin arkasında zırıl zırıl ağlıyoruz. 23.03.2020 Malatya)
            Mustafa KURT
            Emkl. Öğrtm.