BİZİM OLDUĞUNU İDDİA ETTİĞİMİZ BİR ÇOK ŞEY ASLINDA BİZİM DEĞİLDİR
''İTİBAR'' ımız.
Sevgili dostlar, bundan birkaç gün önce, Cumhurbaşkanlığı sarayının, ülke kaynaklarının çarçur edilerek yapıldığını ve israfın doruk yaptığını dillendirmiştim. Bu tespitleri doğrulayanlar olduğu gibi karşı çıkanlar hiç de az değildi. Belli bir eğitim almış ama parti sevicilikleri ağır basan bu kişiler, o sarayın yapılış gerekçelerinin, tıpkı toplu eleştirilere cevap veren, Sayın Cumhurbaşkanının ağzı ile konuşuyor. '' itibar ve Milletin malı '' olduğundan söz ediyor ve bu yapılanların hiçte savurganlık olmadığını savunuyorlar ve karşı görüşte olanları iknaya çalışıyorlardı.
Ülkenin yığılı bunca sorunu varken, ülkede sayıları milyonlarla ifade edilen ve bildiğimiz işsizimiz varken. yoksulluk sınırı altında yaşayan 15 milyon yoksulumuz varken, sayıları günden güne artan öğrencilerimizin yurt sorunu varken, yine övünerek sayılarını verdiğimiz,eğitim ve öğretimdeki öğrencilerimizin, derslik sorunu varken, istihdam yaratacak ama bir türlü hayata geçirilemeyen projeler varken, kadroya alınmayan yada taşerona terkedilmiş, asgari ücrete mahkum edilmiş işçilerimiz varken, işçilerimizin can güvenliği hiçe sayılıyorken, kentlerdeki alt yapı sorunları çözülememişken, bu ülkede lükse ve desinlere tek bir kör kuruşu israf etmeye kimsenin hakkı yoktur.
Eğer '' itibar ' 'istiyorsak, kalkınmış, demokrasiyi tam anlamıyla sindirmiş, komşularıyla sorun yaşamayan, güçlü ordusu ve hukukun üstünlüğünü içselleştirmiş, halkın mutluluğundan mutlu olan, halkından kendini soyutlamamış yöneticilerin olduğu, bir ülke itibarlıdır.
Hülasa, temel hak ve özgürlüklere saygılı, bizden olan, olmayan ayrımcılığından uzak, her türlü tutuculuğu reddeden, din, dil, ırk ve mezhep ayrımcılığı yapmayan bir yönetim biçimi ancak bizi itibarlı kılar.
Ne varmış, bu saray zaten milletin sarayı diyenler var. Kendinizin ( Milletin ) sarayı dediğiniz bu çok ama çok görkemli saraya, yüreğiniz yetiyorsa elli metre yaklaşın. Yaklaşamazsınız. Sizi yaklaştırmazlar. Yani, bizim diye övündüğünüz birçok şey sizin değildir. Seçim öncesi her vatandaşına dokunmak isteyen millet vekili adaylarınıza, eğer seçildilerse artık dokunamazsınız. Onlar da size dokunmamaya ( temas etmemeğe ) özen gösterirler. Yani artık sizlerin vekilleri değildirler.
Konuşursan dertlisin, konuşmazsan dertlisin. Her düşünceye saygılı ben, kimseyi kırmayı asla düşünmem. Hep küçük harfle konuşmayı tercih ederim.
MUSTAFA KURT
Emkl. Öğrtmn.
( Dert edindiklerim )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder