20 Kasım 2016 Pazar

NENE HATUN



   


                                                   NENE HATUN

      Tarihte Destanlaşan Türk Kadını Nene Hatun,
      Nene Hatun'un, Karsı'ta yaşayan ailesi Kars'ın, Ruslar tarafında işgal edilmesi üzerine, göç edip, Erzurum'un İçesi Pasinler'e bağlı, Çeperlik köyüne gelip, yerleşir.
      Nene Hatun, 1857 yılında Çeperlik'te dünyaya gelmiştir. Ruslar, Bu yöreyi de işgal edince, Nene Hatun'un ailesi bu kez Erzurum'a gelip, yerleşir.
      Nene Hatun'nun çocukluk yılları Osmanlı - Rus savaşları dönemine rastlar.
      Evlendiği eşi, bir askerdir.
      1877 - 1878 Rus - Osmanlı Savaşı sırasında birbuçuk yaşında bir oğlu ve üç aylık bir kızı vardır.
      Bir gece, Osmanlı tebaasına bağlı, Ermeni Çeteleri, Ruslar'dan da destek alarak, Aziziye Tabyası'na gece baskını düzenleyerek, (8 - 9  Kasım gecesi)  uykudaki Türk Askerler'inin tamamını kılıçtan geçirirler. Yaralı kurtulan bir asker, Erzurum'a gelir ve olup biteni yetkililere anlatır. Acı haber minarelerden, halka duyurulur.

      Erzurum Halkı, bu olaya tepkisiz kalmaz. Olanlar silahını, olmayanlar eline geçirdiği, orağını, tırpanını, satırını, palasını, hasılı düşmana öldürücü darbeyi vuracak vasıtaları kapan, yaşlı, genç Erzurumlu, Tabya'nın yolunu tutar. Hücuma kalkan, halkın içinde genç bir de bayan vardır. Bu bayan, ismi tarihe, Nene Hatun olarak geçecek kahraman bir Türk Kadını'dır. O gece, savaş yaralısı kardeşi, kollarında can vermiştir. Acısı dağlardan yücedir. Ölü kardeşini alnından öper, iki yavrusunu Allah'a emanet edip, tabyaya koşan kafileye karışır.
      Aziziye Tabyası'nı Ermeni Çeteleri'nden, tek kurşun dahi atmadan, Rus Asker'i işgal etmiştir ve elinde gelişmiş silahları vardır. Vatan ve millet aşkı baskın gelen halk, mevcut silahlara karşı gözünü kırpmadan koşuyordu. Ön saflarda bulunanlardan bir çok şehit verildi. Ama hücumdan geri adım atılmadı. Arkadan dalga dalga gelen halk, düşmanının üzerine ölüm olup yağdı. Elde olan ilkel silahlar dahi ölüm makinası olmuştu.
       Nene Hatun'un satırı her inişinde bir kelle alıyordu.
      Tabya düşmandan temizlendiği zaman 1000 kadar şehidimiz vardı. Düşmanın kayıpları ise 2300 kadardı.
      Nene Hatun, bu çatışmada yaralanmıştı. O yarasına hiç aldırmadan, oluşturulan geçici hastanede, yaralıların imdadına yetişti. Hemşirelik görevini eksiksiz yerine getirdi.
      Nene Hatun, sonraki tüm çarpışmalarda cephedeydi, Kah hastabakıcı olarak görev yaptı, kah da sırtıyla, Mehmetçiğ'e cephane taşıyarak, onlara destek verdi.
      Türk Kurtuluş Savaşı'nın her aşamasında yer almıştır.
      Ayrıca, oğlunu Çanakkale Savaşı'nda şehit vermiş bir annedir.
      Hakettiği madalyaların sahibidir ve Türkiye'de ilk defa kutlanmaya başlanan, anneler gününde yılın annesi seçildi.
      Nene Hatun, 1955 yılında 98 yaşında zaturreden öldü, Aziziye Tabyası'nda toprağa verildi.
Ruhu şadolsun.
     Bir beyitle analım,anamızı,
     ''Uğrunda öl,. diri, yediden yetmişe dek, ''
     ''Bütün yurt ayaklandı, taş, toprak, börtü böcek ''   M.Necati ÖNGAY
                                                                                                                          

      Mustafa KURT
      Emkl.Öğrtmn.
     (Gururla andıklarımız)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder