29 Kasım 2016 Salı

BİR ÖYKÜ İÇERİSİNDE ''ATATÜRK'Ü ANMA"





                                      BİR ÖYKÜ İÇERİSİNDEATATÜRK'Ü ANMA

    Lütfen gözlerinizi kapayarak çocukluk yıllarınıza bir yolculuk yapın. Ben Öyle yaptım ve gördüklerimi naklediyorum.
    Öğretmenimiz  ''O'' gün (10 Kasım günü) Okulumuzun bahçesindeki Atatürk büstünün önüne bir masa çıkardı. Üzerine bir Türk Bayrağı astı. Evinden getirdiği Pilli radyoyu masanın üzerine koydu.  bizi masanın karşısında sıra etti. Okul kıyafetimizdeki yakalıklarımızı çıkarmamızı söyledi. Bizler siyah önlüklerimizle kalmıştık.
    Öğretmenimiz: ''Bugün Atamızın ölüm yıl dönümü. Onun için. O'nun Aziz hatırası için saygı duruşunda bulunacağız, dedi ve ekledi. Biraz sonra radyoyu açacağım. Radyoda bir siren sesi duyacaksınız. (Sirenin ne olduğunu açıkladı.) Ben dikkat diyince, başlarınızı yere eğip, siren sesi boyunca susta olacaksınız. Siren sesi susunca, Gür bir sesle İstiklal Marşımızı okuyacağız,'' dedi.
    Beklenen zaman gelince öğretmenimiz, radyoyu açtı ve  ''Dikkat''  çekti.
    Hepimiz  ''Huşu'' içinde, atamıza olan saygımızdan dolayı, O'nun manevi huzurunda saygı duruşunda bulunduk. Radyoda söylenen, İstiklal Marşımıza, gür bir sesle eşlik ettik.
    Öğretmenimizin, Atatürk'ün, ülkemiz için neler yaptığı ve O'nu niçin sevdiğimize dair bir konuşma yaptı.
    Arkadaşlarımızdan biri: ''Atatürk 1881 yılında Selanik'te doğmuştur'', sözleriyle başlayan hayatını anlatmış. 

    Sıra, okuyacağımız şiirlere gelmişti ki, hafiften bir yağmur başladı.
    Kim yağmura aldırırdı. Atamızın, ÖZGÜR ve en ufak TAŞINA kadar bizim olan bu ülkeyi bizlere armağan etmek için ne çilelere katlanmış olduğu bilinciyle, Hem Atamıza, hem de onun silah ve siyaset arkadaşlarına saygımızdan dolayı, yağmur ve soğuk bize VIZ gelirdi.
    Ayşe, Mehmet, Fatma ve Hasan arkadaşlarım Atamızı öven ve O'na olan özlemimizi dillendirdikleri, şiirlerini okudular.
    Birisi ;''Ata kim bilmiyordum, işte bilmeye geldim.'', diyor.
    Diğeri, ''Ah bu 10 Kasımlar'' adlı şiirini okuyor.
    Bir diğeri, ''Doktor doktor kalksana.'' diyor.
    Bir başkası ise, ''Bu yurdu, Cumhuriyeti Atatürk etti bize armağan''. diyordu.
    O gün yakalıklarımızı hiç takmadık. Ders kitaplarımızdaki, Atatürk ile ilgili yazıları okuyup, öğretmenimizin anlattıklarını dinleyerek, her birimiz bir Atatürk veya Atatürk'ün askeri olmuştuk.
    Sağ ol öğretmenim. Yüreğimize ektiğin,  Atatürk Sevgisi tohumları, gün geçtikçe yeşerdi, gürleşti ve bizleri ATATÜRKÇÜ yaptı.
    Sevgili Atam, ''NAÇİZ VÜCUDUN'',  Anıt kabirde, SEVGİN yüreğimizde, FİKİRLERİN, yaşamımızda yol göstericimiz oluyor.
    RAHAT UYU ATAM, Bayraklaşan ismin ve eserlerin sonsuza kadar yaşayacaktır. 09.11.2016 gecesinin ilerlemiş bir saatinde sana olan minnetlerimi, saygıyla ifade etmek istiyorum.
Mustafa KURT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder