Akşamdan başlayan kar yağışı ertesi gün öğle saatlerinde dindi.Abartısız elli santim kadar kar yağmıştı.Yol iz tümden kapanmıştı.Okul kendiliğinden tatile girmişti.Çünkü okul,köyün en küçük mezrasındaydı.Mezrada sadece iki öğrenci vardı.Kar yağınca diğer mezralarla bağlantımız geçici olarak kesildi.Doğal olarak okulu açamadım.Kar kesince,kendimi dışarı attım.Çünkü çok sıkılmıştım.Karı yara yara ,köyün üzerindeki tepenin zirvesine çıktım.Yaşlı bir meşeye sırtımı verip,çöktüm.Köyün en garibi bendim.İç dünyamda kopan fırtınalar ,anlatılır gibi değildi.Oracıkta bir dörtlük döküldü dilimde.Cebimdeki küçük defterime kaydettim.Sonra devamı gelir dedim,gelmedi.O günden bu güne kadar bir mısracık olsun ekleyemedim.Ne zaman karlı ve sisli bir hava olsa yeniden,yeniden denerim olmaz,olmaz.Varsın olmasın deyip ,o gün yazılıp ezberime kazılan o dörtlüğü sizlerle paylaşmak istedim.Ülkemin kuş uçmaz,kervan geçmez,kar altında kalmış köylerinde görev yapan ,tüm öğretmenlerimize selamım var.Çocuklarımıza Atatürk sevgisini,vatan segisini ve cumhuriyetin erdemlerini bıkmadan usanmadan anlatmalarını ısrarla istiyorum,rica ediyorum.Varlıkları bizleri gururlandırıyor.
İŞTE -->
KARLAR İÇİNDE YAZILMIŞ O DÖRTLÜK
Kar yağıyor,duman duman şu dağlar.
Yol vermiyor,yaman yaman şu dağlar.
Beni hasret ateşine yakıyor.
Yıkılası zaman zaman şu dağlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder